13 Eylül 2009 Pazar

KÖPEK IRKLARI



İngiliz Springer Spaniel


Spaniellerin anavatanı İspanyadır. Romalı Lejyonlar tarafından Avrupa’ya dağılmış ve çeşitli ırklar türetilmiştir. İngiliz av spaniellerinin çıkış noktası bu ırktır. Sportif, iyi huylu, nazik, dost canlısı ve çocuklarla arası iyi olan sosyal köpeklerdir. Zeki, becerikli ve itaatkardır. Hayat dolu, mutlu bir köpektir. Suyu çok sevdiklerinden sürekli kendilerini su ve çamur birikintilerine sokarlar. Kuşlar dışında diğer ev hayvanları ile iyi anlaşır. Her gün çok iyi egzersiz yaptırmalı ve mümkünse minik de olsa bahçe içinde oyun oynayabilmelidir. Ilık iklim severler, çok iyi bekçi ve aynı zamanda iz sürücü, avcıdırlar. Uzun kulaklı, orta büyüklükte, vücut orantısı çok iyi bir köpektir. Sağlam yapılı, Tüy uzunluğu orta, uzun kulaklıdır. Genellikle erkekler 48-56cm; Dişiler 46-51cm boyunda, yine erkekler 20-25kg; dişiler 18-23kg civarındadır. Yaşam süreleri 12 ile 15 yıl arasındadır. Yatkın oldukları hastalıklar; Rage (Öfke) Sendromu (ani olarak nöbet halinde gelen öfkelenme), Kalça çıkığı ve kulak iltihapları’dır (kulakları düzenli enfeksiyon belirtilerine karflı kontrol edilmelidir. Kulak içlerindeki fazla tüyler temizlenerek hava alması sağlanmalıdır). Tüy bakımı ise oldukça kolaydır; tüy dökme dönemlerinde sizi rahatsız etmeyecek seviyededir. Özellikle bu dönemlerde iyi fırçalamayla problemsiz atlatılabilir.
Devamını Oku

BİR KÖPEK ALIRKEN-Bölüm 2



Bir Köpek mi Almaya Karar Verdiniz?


Düzenli hayatınıza, tertemiz evinizine köpek almak… Düşünün ki kapınızın önündeki bembeyaz peluş minik bir labradorun ağzında, yada en sevdiğiniz terliğinizde senbernarınızın salyaları akıyor. Veya en sevdiğiniz yasemin çiçeğinizin saksını parçalanmış…. Ayrıca o gün eve son derece yorgun geldiniz ama evde dışarı çıkmak için köpeğiniz kapının önünde sabırla sizi bekliyor. Bu tip manzaraları, minik bir patiyi aldığınız an her yan yaşayabilirsiniz. Bu tip olası zorlukları hayal edip köpek almak karından vazgeçtiğiniz anlar sonuçta ağır basabilir. Ancak emin olun ki, eğer aklınızın uzuna bir gün evinize köpek veya kedi almak takıldıysa, bu tüm gel gitlerinize karşın önünde sonunda olacaktır. İşte o gün gelmeden, köpek sahibi olmak konusunda donanımlı olmak işinize çok yarayacaktır. Köpek almadan önce ilk yapmanız gereken hangi ırkın size en uygun olduğunu tesbit etmeniz. Bir Alman Çoban köpeği hastası olabilirsiniz, ya da bir boxer… Ancak siz hareketli bir yapıya sahip değilseniz bu çok hareketli ırklar ile birlikte yaşamaya çalışmak her iki taraf içinde ızdıraba dönüşecektir. Sonuç ise bellidir: köpeğiniz henüz yaşına basmadan ya onu başkasına vereceksinizdir, ya da aldığınız ye eiade edeceksinizdir. Bu çok sık rastlanılan önemli bir hatadır. Bir kedi veya bir kopek için sahip değiştirmek yada evden atılmak başlarına gelebilecek en kötü şeydir. Hem kendiniz, hemde bu hayvanlar için atılacak ilk adımın doğru olması çok önemli. Kendinize size uygun bir yapısı olan kopek seçin, o ırka konsantre olun. Hemen her ırkın yapısı birbirinden farklıdır. Mesela, Boxer’lar çok oyuncu, Alman Çoban köpekleri çalışkan, Danua’lar ise tembeldir. Piyasada kopek ırklarını tanıyabilmeniz açısından satılan çok iyi kitaplar bulunmakta. Araştırıp, okuyun ve etrafınızdaki hayvanları ve sahipleri ile olan iletişimlerini izleyin. Burada atlanılmamaszı gereken bir başka noktada şudur: köpeğin ırkı, huyu suyu ne olursa olsun sizden çok etkilenecektir. Eğer sinirli bir yapıya sahipseniz, yüksek sesle konuşup, hararetli tartışmalar yaşıyorsanız emin olun köpeğiniz bir sure sonra çok havlayan ve agrasif bir kopek halini alacaktır. İkinci kural: lütfen veteriner hekiminize danışın; almak istediğiniz ırk hakkında detaylı bilgi alın ve sahip olduğunuz anda kontrolden geçirin. Melez yada kırma köpeklere olumsuz bakmayın. Onlar her iki ırkın da en iyi özelliklerini alırlar bunun aksi pek görülmüş bir durum değildir. Özellikle sokak köpekleri genetik olarak daha sağlıklı ve dayanıklıdır. Unutmamamız gereken en önemli şey, bir köpekle iletişim kurabilmek onu çok iyi anlayabilmekten geçer. Onu iyi tanıyın ve mutlaka hareketlerine, tepkilerine önem verin. Bu konuda seçmiş olduğunuz veteriner hekiminiz size mutlaka yol gösterecek, onu anlamanıza destek olacaktır. Bir köpek sahibi olmak için birçok nedenimiz olabilir. Onlar işitme kaybı olanlarda, görme özürlülerde, epilepsi hastalarında, içe dönük çocuklarda davranış bozukluklarında, polis depatmanlarında, felaket bölgelerinde, yada sadece dost olarak ilaç etkisi gösterirler. Ellerinden gelenide biz insanlara seve seve verirler. Üstelik ellerinden gelen de pek de küçümsenmeyecek şeylerdir. Doğdukları anda insan sevgisi içgüdülerindedir. 6. duyusu gelişmiş diğer hayvanlardan en büyük farkları ise, bu algıları sizlerle paylaş-mak istemesidir. Hayatının hiç bir yerinde köpekle ilgisi olmamış kişilere şunu söylemek istiyorum; bir köpeğin evinizin, hatta hayatınızın içine girmesine izin vermeniz ona değil kendinize bir şans tanımanızdır...
Devamını Oku

BİR KÖPEK ALIRKEN-Bölüm 1





BİR KÖPEK ALIRKEN
(1. bölüm)
Her zaman dost, her zaman sizinle… Bu sorgusuz güveni başka hangi evcil hayvanda bulabilirsiniz?
Bazı uzmanlar, köpek hafızasının 4 sene sonunda yenilenmeye başladığını söylüyor. Bundan 10 sene kadar önce, o dönem çalıştığım yerde 3 aylıkken bahçeye alınan Boris’e (Colly cinsi bir köpek) tam sekiz ay baktım. Oradan ayrılana kadar her an yanımdaydı. Sekiz sene sonra onu tekrar görmeye karar verdim. Temmuz ayının dayanılmaz Akdeniz sıcağında asmaların altında püfür püfür esen rüzgarda öğle uykusunda idi. Öyle derin uyuyordu ki rüya görüyordu. Uyurken bir süre sessizce izledim. Onun beni tanıyıp tanımaması umurumda değildi, bir kez daha görebildiğim için çok mutluydum. Sonra elimi yavaşça burnuna doğru yaklaştırdım. Uykusunun arasında burun delikleri derin derin açılıp kapanmaya başladı. Vücudunda ani bir titreme oldu. Korktuğunu sanmıştım ki gözlerini açıp ağlayarak üzerime atlaması bir oldu. Artık koskoca bir yetişkindi ve birlikte yerlerde yuvarlanıyorduk. Bilim ne der bilmem oma aradan 8 sene geçmişti ve Boris beni unutmamıştı işte! Bir şeylere inanmak için bilimsel gerçekler isteriz. Ancak hayvanlar dünyasında öyle tecrübeler yaşarız ki, istatiksel ölçüler ve bilimsel gerçekler geçerli olmayabilir. Şimdi anılarımı bir yana bırakıp, size bugüne kadar hayvanların bu gibi farklı davranışları konusunda yapılan araştırmalardan bahsetmek istiyorum. Hayvanların 6. Duyusu Köpeklerin tarihçesi hakkında kesinlik kazanmamış olan şeylerin başında tam olarak ne zaman ve nerede ortaya çıktıkları gelir. Ataları kurtlardan üretilip üretilmedikleride çok net değildir. Ama yine de bundan 12 bin yıl önce ilk evcil köpeklerin görülmeye başlandığından bahsedilebilir. Köpeklerde duyu ötesi algılama olduğunu hemen tüm köpek sahipleri hisseder. Aile bireylerinden birisinin ev zilini çalmadan dakikalar önce heyecanlanması, tenha bir yerde dolaşırken ani heyecanlanma ile sizi bir yerlerden uzaklaştırmak istemesi vs. Ama bu sadece köpek sahiplerinin kendi köpekleri ile olan tecrübeleridir ve bu olayları sadece onlar bilir. Oysa ki bilimsel araştırmalar köpeklerin elektromanyetik sezgiye sahip olduklarını göstermekte: Bu konuda araştırmalar yapan Diana L.Guerrero bir söyleşide; her hayvanın deprem öncesi farklı davranışlar gösterdiğini söylüyor: “Genellikle saklanmazlar. Deprem öncesi tesbit edilen davranışları uluma, sızlanma, havlama ve sahibine karşı daha yoğun bir bağlılıktır. Sokak kapısı, oda kapıları ve pencereler arasında gider gelir ve size zamk gibi yapışırlar. Onların kişilik ve bireysel ihtiyaçlarına dikkat ederseniz muhtemel bir tehlikeden korunacaksınızdır.. Kayıp köpek ilanlarının ve barınaklardaki köpek sayısının ileri derecede arttığı da size büyük bir depremle ilgili ciddi ipucudur.” Geçtiğimiz senelerde, British Medical Journal’da köpeklerin kanserli tümörleri koklayarak tesbit ettiklerini yayımladı, U.S. Epilepsy Institute ise köpeklerin bir insanın sara nöbeti geçireceğini bildiğini açıkladı. Hawai Üniversitesinde görevli bilim adamı George Pararas - Carayanni, 1920 yılın-da Çin de yaşanan 8.5 şiddetindeki depremden sonra Çin’de hayvan davranışları üzerinde çalışmaya başladı ve 1966 yılında Kuzey Çin’deki depremde, merkez üssünde yer alan kasabalardaki köpeklerin klübelerinden kaçarak hayatta kaldıklarını tespit etti. National Geographic News’dan bir alıntı: Ravi Corea (Sri Lanka vahşi yaşamı Koruma Derneği Başkanı) tsunami sırasında Sri Lanka’daydı. Olaydan hemen sonra 60 kadar ziyaretçinin yok olduğu Yala Ulusal Parkına gitti. 1300 km2 lik bu büyük alan filler, leoparlar 130 çeşit kuş gibi birçok cins hayvanın eviydi. Coreo orada 2 bufalo haricinde hiçbir hayvan ölüsüne rastlamadı.. Binlerce insanın öldüğü Hindistan’ın Cuddalore kumsalında Indo-Asian News servisi buradaki bufalo, keçi ve köpeklerin hiçbir zarar görmediğini rapor etti. Corea’ya en ilginç gelen olay ise şu oldu: Galle yakınındaki bir kumsalda yaşayan yakın arkadaşı ona o gün iki köpeğini her zamanki günlük yürüyüşlerine çıkarmak istediğini ancak iki köpeğin de her zaman büyük bir heyecanla yaptıkları sahil yürüyüşünü o gün kesinlikle reddettiklerini ve belki de bu sayede hayatta kaldığını anlattı.. Bunlardan özet olarak şunu anlayabiliriz: köpekler tüm insanlık tarihi boyunca hep iyi bir dost oldular. Ama gerçek yerleri süs köpeği olmanın ötesinde bir yerlerde. Onlar insanoğlundan binlerce sene önce dünyadaydılar. Belki bu yüzden 6. duyuları gelişti, belki de doğaları hep böyleydi bilmiyoruz. Ancak onlarla birlikte olmanın ve hayatımızı onlarla paylaşmanın bize farklı deneyimler kazandıracağı kesin. Tabiki yazının özü, köpeklerde 6. his var gidip hemen alın değil! Sakın yanlış bir izlenim olmasın. Tam tersine duygusal dünyalarının derinliğini biraz olsun anlatabilmek. Köpek almak sorumluluk sahibi bir iştir ve ağır bir yüktür. Başka bir dünyadır. Bu yüzden kopek almayı düşünenler için önümüzdeki hafta bu konuda bazı ipuçları vereceğim.
“6. duyu” röportaj ve haber kaynak: British Medical Journal, U.S. Epilepsy Institute, National Geographic News.
“6. duyu”
röportaj çevirileri: Pınar Erdemli
Devamını Oku

KAYBOLAN PATİLER

Devamını Oku

YUVA ARAYANLAR


ACİL YUVA ARANIYOR

Arkadaşlar büyük bir sitenin dışındaydı bu bebekler yakalanıp aşılandılar kısırlaşma zamanları gelince de kısırlaştırılacaklar. Ama acil olarak yuvalandırmamız gerekiyor.

Ya birer evleri olacak ya da barınaklara gidecekler ne olur onların yuva bulmasına yardımcı olalım.

Kısırlaştırılmalarını yaptıracağız yeter ki guvenli bir yuvaları olsun sevgiyle bakılsın barınaklara düşmesinler.

İLETİŞİM
Kebire Bozkurt
0532 433 89 01
0532 276 59 07
Devamını Oku